Biyolojik İnce Ayar – Ruth Bancewicz

Biyolojik İnce Ayar – Ruth Bancewicz

Nisan 20, 2022 0 Yazar: bilimolog

Fizikçilerin ve astronomların “ince ayar” veya “antropik  ilke” hakkında konuştuklarını duymak oldukça yaygındır. Buradaki fikir, çok sayıda fiziksel özelliğin (yerçekimi kuvveti veya atom içindeki kuvvetler gibi) çok, çok kesin değerlerde olması gerektiği veya bildiğimizş ekliyle yaşamın var olmayacağını bildiğimizdir. Rakamlar inanılmaz –  evrendeki atomlardan daha fazla ondalık basamaklı olasılıklar! 

Biyolojide ince ayar olduğuna dair herhangi bir kanıt var mı? Biyoloji, astronomiden çokdaha yeni bir bilimdir ve ilgili sistemler çok daha karmaşıktır, ancak buna rağmen biyolojik ufukta birkaç ince ayar parıltısı vardır. Cambridge Paleobiyoloji Profesörü Simon Conway Morris’in yakınsak evrim konusundaki araştırmasına büyük ilgi var. Popüler seviye kitabında,’Life’s Solution: Inevitable Humans in a Lonely Universe’ (CUP, 2003)evrimin gidişatının biyolojik olasılıkların toplam uzayında nasıl sabit noktalara doğru gittiğini anlatıyor. Daha yüksek karmaşıklık seviyelerine ve nihayetinde zeki yaşama doğru bu dolambaçlı yol, evrenin Yaratıcısı tarafından amaçlı olarak sürdürülmesine ilişkin Hıristiyan inancıyla tamamen tutarlıdır. 

Biyolojide ince ayar konusuna başka biri yaklaştı mı, yoksa Conway Morris yalnız bir ses mi? İlahiyatçı ve biyokimyacı Alister McGrath bu konu üzerinde zaman harcamıştır (bkz. İnce Ayarlı Evren ve Anlamdan Şaşırmış’ta benzer malzemenin daha az teknik olarak yeniden işlenmesi). McGrath’ın vurguladığı ana nokta, biyolojik dünyanın, gökbilimcilerin tartışmak için çok zaman harcadıkları aynı ince ayarlanmış fiziksel ve kimyasal özelliklere dayanmasıdır. Karbon, oksijen, hidrojen ve fosfor gibi bileşikler olmadan yaşam olmazdı. 

McGrath ayrıca Nisan 2003 sayısında ilginç bir makaleye işaret ediyor. İçinde, gökbilimciler Bernard Carr (St Mary’s, Londra) ve Martin Rees (Cambridge), antropik ilkenin biyolojik yönleri üzerine 2002’deki bir konferansın hesabını veriyorlar. Bu başlıkla düzenlenen bir konferansta bile, kimyasal evrim konuları oturumların bir kısmını aldı, ancak en ilginç olan,”biyolojik ince ayarın evrimi” bölümüydü. Bu alandaki araştırma, daha tam olarak yayınlanamayacak kadar belirsizdi, ancak biyolojik ağlardaki sağlamlık ve biyolojik sistemlerde bilgi taşıyan moleküller olarak DNA ve proteinlerin “seçimi” gibi alanları kapsıyordu.

Biyolojik sistemler son derece karmaşıktır, bu yüzden tüm organizmalar düzeyinde bir şeyleri anlamaya başlamamız bile bu kadar uzun sürdü. Ancak, olasılıkların toplam “alanı” (örneğin, belirli bir uzunluktaki bir protein dizisi için) genellikle çok büyük olmasına rağmen, gerçekte doğada bulunan varyantların sayısı nispeten küçüktür. Bazen belirli çözümlere neden ulaşıldığını tam olarak belirlemek mümkündür-örneğin, kamera gözü ışığı görmenin en iyi yoludur. Diğer zamanlarda, biyokimyasal sistemlerin ve hücresel yaşamın kökeninde olduğu gibi, belirli bir çözüme ulaşılmasının nedeni daha az açıktır. 

Gördüğümüz mevcut sistemlerin tarihin bir kazası olup olmadığı (yani bir dizi potansiyel çözümün işe yarayabileceği) veya başka bir ince ayar örneği olup olmadığı henüz belirlenmemiştir. Ancak benim için açık olan şu ki, gördüğümüz şaşırtıcı derecede verimli yaşam kimyası ve evrimleşebilirlik, bize zengin bir öğretim kaynağı sağlayan ve hatalarımızla öğrenme sürecinde  bize rehberlik eden İncil’de vahyedilen Tanrı’nın varlığıyla tamamen tutarlıdır


Çevirmen: Onur Kenan Aydoğdu


Kaynak: Dr. Ruth Bancewicz, Biological Fine-Tuning, https://www.faraday.cam.ac.uk/churches/church-resources/posts/biological-fine-tuning/ , Erişim Tarihi: 05.07.2021